top of page

Rahim İçinde Ekonomik Zorluklara Maruz Kalmanın Nesiller Arası Sağlık Etkilerini Araştırıyoruz!

Updated: Oct 18, 2021


 

Dede ve Ninelerin Gençliklerinde Yaşadıkları Ekonomik Sıkıntılar, Torunlarının Sağlığını Olumsuz Etkiliyor!

Yazar: Emre Sarı
Editör: Çağrı Mert Bakırcı
Birincil Kaynak: Economics & Human Biology - https://doi.org/10.1016/j.ehb.2021.101060
Bu yazıyı doğrudan EvrimAgaci.org'da yayımlanmış olan blog yazımdan aldım.
 

Bugünkü sağlık durumumuzun, özellikle de bulaşıcı olmayan hastalıklarımızın altında yatan temel sebepler ne olabilir? Beslenmemiz, spor yapıp yapmamız, stres ya da ebeveynlerimizin iddia ettiği gibi yere terliksiz basmamız mı sadece? Keşke cevabı, aklımıza ilk gelen sebeplerde saklı olsaydı. Ancak bugün biliyoruz ki sağlımızın kötüye gitmesinin altında yatan daha derin ve köklü nedenler var.

Bu yazıda sizlerle Economics & Human Biology dergisinde sonuçları yayımlanmış olan ortak bir çalışmamdan bahsedeceğim.[1]



Çalışmanın Özeti

Epidemiyoloji (salgın hastalıklar bilimi) başta olmak üzere, ekonomi literatüründe de annenin hamileliği sırasında maruz kaldığı dışsal şokların çocuklarının daha sonraki yaşamları üzerinde kalıcı ve olumsuz etkilerinin olabileceği gösterilmiştir.[1][2][3][4][5][6][7] Özellikle hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda bulunan kanıtlar, olumsuz dışsal faktörlerin etkisinin birden çok nesil boyunca devam ettiğini göstermiştir.[8] Ancak sosyal bilimlerde ise aile ve çocuk dışında büyükbaba veya büyükannenin de dahil edildiği çalışmalar çok nadirdir.[9]


Buradan yola çıkarak, bu makalemizde, bir büyükannenin hamileliği sırasında yaşadığı ekonomik zorlukların torunlarının sağlık durumu üzerinde nesiller arası bir etkisi olup olmadığını araştırdık. Araştırma için, 1734 ile 1840 yılları arasında Norveç'in Rendalen beldesinde doğan insanları kapsayan bireysel düzeyde üç nesil bir veri seti kullandık.

Sonuç olarak, anneleri ekonomik zorluk yıllarında doğan çocukların, anneleri ekonomik refah yıllarında doğan çocuklara göre yaklaşık on yıl daha uzun yaşadığına dair bir seçilim etkisi (İng: "selection effect") bulduk. Bu etkiyi ise


sadece en alt sosyal sınıfa ait olan büyükanneler arasında gözlemledik. Yüksek sosyal sınıfta ise, bir büyükannenin hamileliği sırasındaki ekonomik zorlukların, annenin sağlığını "yaralayarak" (İng: "scarring effect") torunlarının sağlığını bozduğunu gösterdi. Yani büyükannemizin hamileliğinde yaşadıkları bugün bile peşimizi bırakmıyor olabilir.


Giriş ve Arka Plan

Makalemizde, ekonomik sıkıntı yaşayan kadınların torunlarının daha sağlıklı mı yoksa daha mı az sağlıklı olduğunu araştırdık. Şoklara bağlı cenindeki zayıflıklar, nesiller boyunca olumsuz epigenetik kalıtımın temel bileşenlerinden bazılarıdır.[8][10] Epigenetik, "mitotik olarak kararlı olan ve DNA dizisinden bağımsız genom aktivitesini düzenleyen DNA etrafındaki moleküler faktörler ve süreçler" olarak tanımlanmaktadır.[8]

Artık biliyoruz ki, anne karnında yaşanan olumsuz çevresel şoklar, bir "iz" bırakmaktan daha fazlasını yapabilir; rahim içi ve doğum sonrası


ölüm oranlarını artırabilirler.[2] Fakat rahimde bu olumsuz dışsal koşullara maruz kalan ancak hayatta kalabilenler, seçilimin yara izi etkisi ile aynı olumsuz olayın etkilerini bir sonraki nesillere aktarabilir. Rahimdeki ölümlerin nedeni, genellikle sağlık durumu kötü olan ceninleri ortadan kaldırma eğiliminden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, olumsuz dışsal olaylardan kurtulan ceninlerin çoğunlukla pozitif olarak seçildiğini söyleyebiliriz.


Bu çerçevede şu ana kadar ele alınan ana konulardan biri, dışsal şoklara rahimde maruz kalmanın nesiller boyunca aktarımının yönü ve ölçeğidir.[2] Almond ve Currie'ye göre, olumsuz dışsal olaylardan kurtulanlar genellikle pozitif olarak seçilir, bu süreç itlaf (İng: "culling effect") olarak bilinir, çünkü ölüm oranı, sağlıksız ceninleri ortadan kaldırma eğilimindedir. Bu sürecin tespit edilebilmesi için, nesiller boyunca hayatta kalanlar arasında rahimdeki seçilimin olumlu etkisinin, olumsuz yara izi etkilerine hükmedecek kadar güçlü olması gerekir.[2][4][11]




Bu nedenle, rahimdeki şoklar ile çocukların ve torunların sağlığı arasındaki net ilişki ampirik bir konudur: itlaf ve yara izinin göreceli gücüne bağlıdır. Kurtulmanın etkisi baskın olduğunda, hayatta kalanlar oldukça olumlu bir şekilde seçildiğinden hiçbir yara izi gözlemlemeyebiliriz. Yara izi baskın olduğunda, şok ve sağlık arasında negatif bir ilişki gözlemlenir.


Sadece sınırlı sayıda çalışma, rahim içinde dış şoka maruz kalmanın sonraki nesilleri nasıl etkileyebileceğini ele almıştır ve sonuçları karmaşıktır. Lee, Güney Kore'de 1980 yılında yaşanan Kwangju ayaklanması sırasında kadınların yaşadıkları stresin torunlarının doğum ağırlıklarını olumsuz etkilediğini göstermiştir.[6] Cook ve ekibi, hamilelikleri sırasında 1918 influenza pandemisine maruz kalan anneannelerin torunlarının eğitim performansını düşürdüğünü buldu.[12]


Fakat başka çalışmalarda ise aksi yönde sonuçlar bulunmuştur: Kaati, Bygren ve Edvinsson'un İsveç/Överkalix'te yürüttükleri araştırma, babaları erken yaşta yiyecek bulmakta güçlük çeken çocuklarda, babaları bu tür güçlükleri yaşamayan çocuklara göre daha düşük kardiyovasküler hastalıkla ilişkili ölüm oranları bulmuştur.[13] Ayrıca Van Den Berg ve Pinger, bir büyükanne ve büyükbabanın kıtlığa maruz kalmasının, torunlarının ruh sağlığı üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu göstermektedir.[9]

Daha sonraki nesiller için rahim içinde dış şoklara maruz kalmanın olumlu ya da olumsuz etkilerinin olup olmadığı hakkında araştırma yapılmasını gerektiren hala pek çok cevaplanmamış soru vardır. Bildiğimiz kadarıyla, rahim içi şokların nesiller arası etkileri üzerine yapılan araştırmalar, itlaf ve yara izi


nin göreceli gücünün rolüne odaklanmamıştır. Biz de araştırmamızı bu boşluğu doldurmaya yardımcı olmak amacıyla yaptık.


Çalışmamızın Sahaya Katkıları

Makalemiz, bu alana birkaç açıdan katkıda bulunuyor: İlk olarak, bireyler üzerindeki uzun vadeli ve nesiller arası sağlık etkilerine bakmak için 18. ve 19. yüzyıllara ait verileri kullanıyoruz. Çalıştığımız zaman dilimi, Norveç'te modern tıbbi altyapının kurulmasından ve ilk antibiyotiklerin kullanımından önceki dönemi kapsıyor.[14][15] Çalışmamızda, çok kuşaklı çalışmalar için mevcut olan en eski veri kümelerinden birini kullandık: Veri kümemizdeki en yaşlı bireyler 1743'te ve en küçüğü de 1840'ta doğmuştur. Sonuç olarak, ilgilendiğimiz zaman diliminde sağlığın iyileştirilmesine yönelik herhangi bir modern altyapı ve ilacın olmaması sonuçlarımız üzerindeki dışsal faktörlerin etkilerini de azalttı.



The British Society for Population Studies Annual Conference 2020
Nesiller arasi iliski

İkincisi, bireysel düzeydeki verilerimizle aileleri sosyal sınıflarına göre tanımlayabiliyoruz. Hamilelik sırasında maruz kalınan dışsal şoklar, seçim yoluyla hassas grupları daha ağır şekilde vurabilirken, diğer gruplarda sadece yara izi etkisi yaratabilir.[4] Seçilim kaynaklı cenin ölümlerinin (yani itlaf) genellikle temel sağlığın zayıf olduğu durumlarda daha belirgin olduğu bulunmuştur.[2] Bu nedenle, kısa vadeli ekonomik sıkıntının "alt sosyal sınıf" arasında daha yüksek seçici ölümlere yol açmasını bekliyorduk. Dolayısıyla, çalışmamızda yalnızca ekonomik zorluklara karşı en savunmasız olmakla kalmayıp, aynı zamanda olumsuz etkilerine karşı koyma olasılığı en düşük olan alt sosyal sınıf olarak toprak sahibi olmayan ailelere odaklandık.


Ayrıca ekonomik zorlukların olumsuz etkilerine karşı koymak için nispeten daha fazla fırsatı olan toprak sahibi aileleri de inceledik. Bu gruptaki ailelerde doğan çocuklar, yaşamları boyunca ekonomik zorlukların olumsuz etkilerinden mustarip olabilirler. Fetal köken hipotezi (İng: "Fetal origins hypothesis") yara izi etkisi ile örtüşür ve benzer şekilde, anne karnında ceninin strese maruz kalmasının, yaşamının ilerleyen dönemlerinde olumsuz sağlık koşullarıyla ilişkili olma olasılığını artırdığını varsayar.[4][16] Buradan yola çıkarak, biz de kısa vadeli ekonomik sıkıntının, yüksek sosyal sınıf arasında daha büyük bir yara izi etkisi ile sonuçlandığını tahmin ettik.


Çalıştığımız Coğrafya: Rendalen

Rendalen, güneydoğu Norveç'te, İsveç sınırına yakın bir iç bölgedir. Nüfusu 1733'te yaklaşık 1000, 1840'ta 2000'di. Çalışmamızda incelenen dönem boyunca 4000 km2'den fazla yüzölçümüne sahip, geniş ve seyrek nüfuslu bir beldeydi.



Yöntem

Çalışmamızda, büyükannenin kızına hamileliği sırasında yaşadığı ekonomik zorlukların torunun yaşam süresiyle ilişkilendirilebileceği iki ana mekanizma olduğunu varsaydık: olumlu bir itlaf etkisi ve annenin sağlık durumu yoluyla olumsuz bir yara izi etkisi. Bu nedenle aracılık analizini yapısal eşitlik modeli ile kullandık.[17][18]



The British Society for Population Studies Annual Conference 2020
Aracılık analizi - Yapısal eşitlik modeli

Analiz Sonuçları

Arabuluculuk analizlerimiz sonucunda, hem alt sosyal sınıfta pozitif seçilim etkisine hem de üst sosyal sınıfta negatif yara izi etkisine dair kanıtlar bulduk. Aşağıdaki şeklin A kısmında gösterildiği gibi, alt sosyal sınıftan olan ve ekonomik olarak sıkıntılı yıllarda hamile olan anneannelerin torunlarının ortalama yaşam süresi, ekonominin görece daha iyi olduğu yıllarda hamile olanlara göre 10.2 yıl daha uzundu. Özellikle, modelimizde c′-yolu üzerinde anlamlı bir sonuç bulduk, ancak a-yolu veya b-yolu üzerinde anlamlı bir etki bulamadık. Dolayısıyla, büyükannenin hamileliği sırasındaki ekonomik zorlukların etkisinin annenin neslini "atladığını" görüyoruz, bu da itlaf etkisini destekleyen kanıtlar sağlıyor.



Burada, birkaç olasılıktan bahsedebiliriz: Olumsuz ekonomik koşulların etkisiyle büyükanne düşük yapmış veya çocuk sahibi olma kararını ertelemiş olabilir. Öte yandan, büyükanne doğum yapmış ve erken yaşta ölmemiş olsa bile doğum yapacak çağa gelmeden ölmüş olabilir ya da doğum yapmaya elverişli olmayabilir. Dolayısıyla da hayatta kalan ve doğum yapan kız çocukları diğerlerine oranla daha sağlıklı çocuklar doğurduğunu varsayabiliriz. Bu, matematiksel olarak pozitif görünse de seçilim (ya da itlaf) etkisi ile zayıf olanlar nesillerini önemli ölçüde sürdüremediğini görüyoruz.

Ancak, ilk olarak, şekil A'dan farklı olarak, şekil B'nin büyükannenin hamileliği sırasındaki ekonomik zorluklar ile torununun sağlık durumu arasında yüksek sosyal sınıf için negatif ve anlamlı bir ilişki gösterdiğini belirtmeliyiz:

  1. Daha yüksek sosyal sınıf için, büyükannesi hamileliği sırasında ekonomik sıkıntı yaşayan bir torunun ortalama ömrü, ekonomik olarak zor bir yılda büyükannesi hamile olmayan bir torununkinden 1,3 yıl daha kısa olduğunu bulduk.

  2. İkincisi, anneannenin hamileliği sırasında yaşanan ekonomik sıkıntının kızının ömrünü önemli ve olumsuz etkileyerek 4,2 yıl kısalttığını görüyoruz (a-yolu).

  3. Üçüncüsü, annenin sağlık durumundaki bir birimlik artışın çocuğunun yaşam süresinde 0,3 yıllık bir artışla sonuçlanabileceğini bulduk (b-yolu).

Bu sonuçlar, yüksek sosyal sınıftan bir büyükanne ile torunu arasında ekonomik zorluğun nesiller arası olumsuz bir yara izi bıraktığını göstermektedir.


Sonuç

Bu çalışmamızda, bir büyükannenin hamileliği sırasında ekonomik zorluklara maruz kalmasının torunlarının sağlık durumu üzerinde nesiller arası bir etkiye sahip olup olmadığını araştırdık. 18. ve 19. yüzyıllarda Norveç'in Rendalen beldesi için toplanan zengin tarihsel bireysel verileri kullandık.


Çalışmamızdan ortaya çıkan en önemli bulgulardan biri, alt sosyal sınıftan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen torunlar arasında, büyükannenin hamileliği sırasındaki ekonomik sıkıntılar ile torun ömrü arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki olduğudur. Bu keşif, nesiller arası aktarım bağlamında olumlu bir ayıklama etkisinin önemli bir kanıtıdır. Ek olarak, bulgular, ekonomik zorluğun sadece alt sosyal sınıf üzerinde bir etkisi olmadığını, aynı zamanda daha yüksek sosyal sınıfın sonraki nesilleri üzerinde de olumsuz bir yara izi etkisi yarattığını göstermektedir.


Bu bulgular, anneannenin hamileliği sırasındaki ekonomik zorluğun ardışık nesillerin sağlık koşullarını nasıl etkilediğini göstermek için önemli bilgiler sağlar. Gelecekteki araştırmalar, birkaç nesli kapsayan daha geniş ve daha yeni verileri kullanarak, önceki nesillerin olumsuz çevresel etkilere maruz kalmalarının torunlarının sağlıkları üzerindeki etkisine ilişkin yeni kanıtlar da sağlayabilir.



 

Kaynaklar ve İleri Okuma


19 views0 comments

Comments


bottom of page